14.11.2009

Tüyap'ta İkinci Perde

Tüyap'ın mutlu yorgunu ben fuarı defalarca ziyaret etmekten dolayı içimde yeşeren mutluluğu henüz kaybetmeden yazayım dedim buraya da . Çantalar dolusu kitap aldım , imzalattım . Ablamla gittiğimiz son gün ise kendimizi aştık ve 3 kere arabaya kitap taşıdım (:
Bu yıl keşfettiğim birkaç şeyi paylaşacağım sevgili okurlarımla (:
Dağıtım evlerinin standlarında fiyatlar çok farklı. Bazılarında yarı yarıya farkediyor hatta. Örneğin Murathan Mungan "Eldivenler , hikayeler " gibi.
Fuarın karşısında bulunan doğu ve batı otoparkları artık paralı ve 10 TL . Bana çok fazla geldi bu park parası. Sanki ücretsiz aldıkları öğrencilerin parasını çıkarma derdinlermiş gibi geldi bana umarım öyle bir niyet yoktur.
İmzaya gelen yazarların genelde imza saatleri uzuyor . Tabi bu yazarına bağlı biraz da . Doğan kitapda beklediğiniz her yazarın önü kuyruk hemen hemen. Ama zaten yılda bir kez olan bu fuara keşke beklediğimiz adamlar / kadınlar birkaç günlerini ayırabilse. Örneğin ; Adam Fawer.
Bu yıl aldığım kitaplardan bahsedeceğim biraz.
Hepsini tek tek yazarsam uzun süreceğinden birkaç kendimce önemli bulduğum ayrıntıdan bahsetmek istiyorum . Jodi Picoult 'un editöründen aldığım duyumlara göre yazdığı kitaplar fena halde gözyaşına sebep oluyormuş. Biz de dinledik ve 3 kitabını da aldık . Chuck Palahniuk 'un yazdığı Dövüş Klübü ile birlikte 5 kitabını daha aldım. Yeraltı edebiyatı arşivime eklendi . Emre tavsiye etti sağolsun (:
Fuar hafta içi yine eski sesine ve gürültüsüne kavuşmuştu . Öğrencilerin çığlıkları her yandaydı .
Fenerbahçe Tv ye verdiğim röportaj da olay oldu (: 15 dakika falan konuşmuşumdur rahat rahat (: bi sürü de sosyal mesaj verdim Kinyas ve Kayra'ya imza beklerken ...

Birdahaki sene görüşmek üzere ...

( Yazımın gecikmesinin sebebi zamanımın olamayışından , bekleyenler kusura bakmasın )

1.11.2009

Tüyap'ın Mutlu Yorgunu



Bu yıl 28. kez düzenlenen İstanbul kitap fuarı 31 Ekim cumartesi günü 12.00 de açıldı . İlk gün gidemesem de 2. gününde oradaydım. Bakırköy İdo iskelesinin yanındaki otoparktan kalkan servislerle fuar alanına ulaşmamız 1 saati buldu . Kalabalıktı yine her seneki gibi. Ama önceki yıllara nazaran daha kuru bir kalabalık vardı. Heyecansız , hareketsiz . Öylesine gelmek için gelmiş ve yüreyen diğer insanların akıntısına kapılmış bir kalabalık vardı . Belki de okul günü gitmediğimden o cıvıltıdan uzak olduğu için bana böyle geldi. Hafta içi gidince daha iyi bir gözlem yapacağım şüphesiz.
Fuarda yine belli başlı standlar öne çıkıyordu. Kendine özgü duruşları ile Yapı Kredi Yayınları , Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları oradaydı. Popilist kültürün birçoğunun temsilcisi olan Doğan kitap her salonda stand açmıştı. Can yayınları her biri aynı kapakmış gibi duran beyaz kitapları ile oradaydı. Adam Fawer yüzünden bir karışıklık yaşayan April yayınları da yerini almıştı . Metis yayınları sevdiğim sembolleri ile oradaydı. Fuarın tüm haftası orada olanVural Savaş ise Bilgi Yayınevinin standını renkli kılmıştı. Turgut Özakman'ı aradı gözlerim geçen yıl ki gibi yanyana görmek istedim belki de onları . 7 Kasım'da orada olacakmış zaten kendileri. Uykusuz ve penguen standları geçen yılların kopyası . Hiçbir değişiklik yok . Penguen yine "çekirdek Tayyip ailesi " ile ilgi topluyor . Uykusuz da da "Fırat" var tabi ki . Türk Solu'nun standında da bir sürü kız ve "Hepimiz Kemalist'iz hepimiz Türküz !"sloganları vardı göze çarpan. Bence çok eğreti duruyordu diğer sade ve güzel "sol" standlara göre.
Atatürk araştırma kurumu ve başbakanlık yayınlarında çok güzel kitaplar var ve % 50 indirimli. En çok kitabı o standtan aldım diyebilirim. Ermeni meselesi , Devrim Tarihi , Yunan münasebetleri , Türk tarihinde kadın vs .. bir çok seçenek mevcut . Kitapların çoğu da tükenmek üzereydi.
Zaman gazetesi güzel bir stand yapmış. Dikkat çekiyor . Görsele verilen önem yine büyük. Yeni şafakda iddialı reklamları ve onun gölgesinde kalan stanları ile fuarda yerini almış.
Bu yıl çocuk kitaplarında bir artış var. Kurulan standlarda tam çocuklara hitap ediyor . Renkli ve cıvıl cıvıl.

Kısacası fuar gerçekten güzeldi bugünde. Tekrar gideceğim . O gün de gördüklerimi yazacağım buraya . Bugün Ali ve Hazal yorulmasaydı ben kapılar kapanana kadar kalırdım aslında orada ama neyse bir sonraki güne kaldı artık ...
Gördüğümüz muhteşem kış manzarasını da es geçmeyeceğim . Dağılırken o siyah - gri bulutlar keskin rüzgarla bir yenisi gelmeye meyilli hemen ardından . Sanki başka bir dünyanın kapısı açık kalmış gibi ... Muhteşemdi ...