24.09.2009

Acımızı seçmekte özgürüz !

Ne güzel söylemiş üstad acımızı seçmekte özgürüz diye. Kendimi ve etrafımdakileri sorgularım hep . Yaşadıklarımız da " suçlu " aramak neden diye ? Bize sorsalar kimse bize zorla bişey yaptıramaz , hayatımızı kendimiz yönlendiririz.
Ama neden üzüldüğümüz de kabahati bi başkasında arar oluyoruz hemen. Yaftalarız anında. Mutluluk sebebimiz o insan olmazken üzüntümüzün demirbaşı o oluverir aniden.
O kendisine çok güvenen kişiliğin yerini suçu başkasında arayan basit rolleri üstlenmeyi seven bi kişilik alır.
Neden hiç kendimizi sorgulamayız ? Biz seçtik bunu diye. Üzüleceğimizi bile bile yine sevdiğimiz adama / kadına biz dönmez miyiz ? Tekrar tekrar tecrübe etmek için . Sonra neden kabahati hep o süreçte , insan da ararız ?
Hatırlamak için binbir türlü bahane uydurup anıları tazeleyip ardından kadehlerde görürüz sabahın ilk ışıklarını . Bize yoldaş olan meyler olur. O masalarda yerden yere vururuz sevdiğimizi , sonra bi anda baştacı da yaparız. Yani kimimiz mey sofrasına meze yapar sevdiğini , sevdasını .
Kimimizse konuşmaz , konuşamaz. Siliktir hafızası .
Halen suçlu aramak isteyeniniz varsa açık yüreklilikle cevap verin sizin hiç mi kabahatiniz yok yaşadıklarınızda ?
Yani yasak elmayı siz yemediniz de günahı boynunuza mı kaldı ?

20.09.2009

...Bi adamı sevmek ...

Bi kadın bi adamı sevdiğinde sabahlar farklı başlar onun için. Nefes alış verişi düzensizleşir buda kalp ritmini bozar ve kanı daha hızlı akar kalbine . Bi kadın sevdiğinde bi adamı saatlerce o saçmalasa da dinleyebilir. Adam fütursuzca geçmiş ilişkilerinden bahsetse bile gözlerini ayırmadan dinler onu ki bu dinlemenin en büyük belirtisidir. Göz göze olmak.

Kadın adama içine akmak istercesine bakar. Dudaklarında , kaşlarında , gözlerinde, ellerinde gezinir aklının her zerresi. Konuşurken farkında olmadan dudaklarına bakar ve aklından şöyle geçirir : " Bu adam ne söylerse söylesin bu dudakların birbirine değmesinden çıkıyor hepsi işte bu yüzden sevilesi ". Aşık Veysel mantığı hakimdir bu anda. Kadın sevdiği için adamın dudakları güzel , elleri hoş ve omuzları geniş bir omuzdur .

Bir kadın sevdiğinde gücü de beraberinde ister . Her kadın erkeğin ağırlığını hissetmeyi bekler bunu inkar etsede . Erkeklerde gündelik yaşamlarında inkar etse de hepsi feodaldir. Kadın bişeyler yapsın ister ve kadın sürükler adamı.

Kadın sevdiğinde adam hangi adımlarla geliyorsa gelsin onu kabul eder. Canı sıkkınken geldiğinde saatlerce dinler , akıl danışmak istediğinde gerçekten yapılası çözümler sunar , her çağırdığında gider , her öpmek istediğinde dudakları hazırdır , her sarılmak istediğinde kolları açıktır ve kadın bunları sevdiğinden paylaşır.

Kadın adamın anlamasını bekler . Aksi halde konuşmaz pek. Ama adamında işine gelir anlamamazlıktan gelir. O hepimizin doyuramadığı egosunun tatminidir .
Oysa ki beraber olmaları denemeleri gerektiğini ikisi de bilir ama korku vardır içlerinde. Ya kaybedersem ?
Ya hiç kazanamazsanız ne olucak peki ?

İşte bu yüzden ne hissediyorsa insan söylemeli ve korkmamalı denemekten...

Nasılda geçmişti bütün bir yaz ...

Koca bir yaz daha geçti . Bugün sahilde üşüdüğümde gerçekten de anladım sonbaharın geldiğini. Çünkü ben öyle takvim mevsimlerine pek inanmam ve her ayın bir diğerini bundan dolayı kıskandığını düşünür ve insancıllaştırırım onları .

Zaman gerçekten çabuk geçiyor. Paylaşılanlar sanki o yıllar için az kalıyor kimi zaman. Biraz bişeyler eksik kalıyor sanki gelecek haritaları için. Bir kadını / adamı seviyorsunuz. Zaman , mekan yetmiyor. Mevsimler geçiyor . Üstüne renk renk yapraklar düşüyor her bi hikayenin. Kimisine sarı sonbahar yaprağı , kimisine de dalından yeni koparılan bi meyvanın yanındaki yemyeşil yaprak kalıyor. Ama sonuçta hepsi eskiyor . İnsanlar da böyle . Yaşlanmıyorlar ve eskiyorlar..

Şimdi bu yazımı okuyan ve eskidiğini düşünen herkes bu geçen yazı da zihninden geçirerek bi sonraki senenin bi resmini çizsin ve seneye beraber bakalım neyi ne kadar sezebilmişiz ...

1.09.2009

Nasıl da geçmişti bütün bir yaz ?

Bir çoğumuz biliriz bu şarkıyı. Kimi kuşaklar Teoman'dan dinledi kimi de Zerrin Özer'den. Ama sanırım hep aynı şeyleri hissettik hepimiz . Kafamızda çoğu ortak hafif puslu , desenlerini kendimiz çizdiğimiz sahneler gözüktü. Kimi zaman tebessüm ettik kimi zaman da üzüldük sanki.

Geçen her yaz farklı izler bıraktı hepimizin hafızalarında.. ve ben farkettim ki bloguma yazmamışım ne zamandır .

Bu yaz ile ilgili bikaç şey paylaşmak istiyorum burada.. Aslında çok fazla şey var ama kitap yazarsam belki kullanırım diye saklıyorum onları (:
Öncelikle yaz aşkı hiçbir zaman kapımı çalmaz benim merak konusu buysa eğer söyleyeyim o tip ilişkiler hiç ilgimi çekmedi (: hiçbir yaşımda ..

Bu yaz 2. kez Bodrum'a gittim. İnsan büyüdükçe daha çok şeyler keşfedebiliyor sanki gittiği yerlerde (:

Her köşesi cennet memleketime bir kez daha hayran oldum desem az mı kalır diye düşünüyorum. Görülecek bu kadar çok yer varken burada bir de diğer yerler için nasıl bi ömür yeter diye düşünmeden de edemiyorum (:

Bir an evel hepsi görülmeli diye de notlarıma ekliyorum :)

Havaalanına uzak olmasına rağmen yine de çekilmez bir mesafe değil Bodrum'un uzaklığı.

Merkezinde genel olarak sakin bir hava hakim ama hareket isteyenler için barlar sokağı muhteşem. Zira hepsine girdim hemen hemen tavsiye edebileceğim mekanlar ; Küba , Hadigari , Helva .. gittiğim başka yerler de oldu ancak bunlar gibi keyif vermedi . Helva Türkçe ağırlıklı çalıyor genelde. Beni bilenler bilir sıkılırım öyle çok fazla çalarsa yabancı müzik (:

Saatler boyu kurtlarımı döktüm yalan yok (: ama Reşat bir başka güzeldir .

Oda Türk sanat müziği söylüyor ama yok böyle güzel bi ses ..

Rock barlar da cabası ...

İşin özü Bodrum eğlence anlamında çeşidi bol insanı sıkmayan mükemmel bir yer ..

Yemekleri deseniz bir harika . Hem deniz mahsülleri hem de Bodrum döneri tadılmayı hakediyor fazlasıyla.

Kısacası GİDİN ve tekrar GİDİN (:

( Oradan Kos adasına gittik Yunan yemekleri her ne kadar bizden kopya olsa da oranın salatası bi başka oluyormuş Sema annem boşuna söylememiş )


Bu yazın en bomba olaylarından biri de tabiki kilo vermemdi . Şimdilik 14 oldu ama gerisi mutlaka gelicek. Görenler artık tanıyamıyor beni (: bu ziyadesiyle hoşuma gidiyor .. yalan yok (:


Aşk , meşk durumları açısından gayet memnunum hayatımdan. Buradan mimlemeye hiiiç gerek yok (: Bilenler biliyor zaten ..


...arkası yarın kuşağında ikinci seri .. (:

... devamını bekleyin..